Çiya, aslen Antepli Musa Usta’nın 1987 yılında lahmacun ve pideci olarak Kadıköy Çarşı içinde açtığı restoranın ardından, aynı sokakta 1998 senesinde Güneydoğu Anadolu’nun gün görmemiş lezzetleriyle insanları buluşturduğu Çiya Sofrası‘nın açması ile daha çok tanınmaya başlamış bir mekan. 2001 yılında da, yine aynı sokakta Çiya Kebap II‘nin açılışıyla – şu an için – nihai halini alan bir serüvendir.
Kebap kısmı; bir çoğumuzun aşina olduğu Antep lezzetlerini çermektedir. Anca asıl övgüye layıp olanı,
diye adlandırılan bölümüdür. Burası en temal ifade ile “Güneydoğu ve Doğu Akdeniz Mutfağı” nın temsilcisi olarak tanımlanabilir. Bununla beraber; menüsünde yer alan Türk, Azeri, Gürcü, Arap, Ermeni, Osmanlıi Süryani ve hatta Selçuklu kültürüne ait yemekleri görünce, Anadolu’dan Mezopotamya’ya uzanan coğrafyada en eskiden günümüze kadar gelen zincirleme bir gastronomi şöleni olduğunu söylemek daha doğru bir betimleme olabilir. En ilgi çekici olanı ise; yemeklerin eski tarif ve sunumların korunması fikri esas alınarak hazırlanıyor olması.
Çiya sofrasında yemekler şu şekilde kategorilere ayrılır:Çorbalar, Kebaplar, Etli Yemekler, Etsiz Yemekler, Pilavlar, Salatalar, Şerbetler, Tatlılar, Otlar. Bizim deneyimlediğimiz ve sizlere önerebileceğimiz bir kaç tanesi ise; analı-kızlı, ezogelin çorba, sıkma köfte, sarımsak aşı, kuru patlıcan dolması, kağıt kebabı, salata ve mezelerin tamamı. Tavsiyemizdir!
Nerede?